BEN; BU KISA ETEĞİ, UZUN ÇORABI GİYERİM…

Değerli dostlar,
İlginizi çekecek bir konu.
İskoçyanın yeni seçilen Başbakanı hem Pakistanlı,hem müslüman,
ismi ise Hem Hamza,hem Yusuf.
İSKOÇYA,
5.5 milyon nüfuslu %4 ü müslüman,%53 ü hristiyan % 43 ü ise dini olmayan insanlardan oluşan zengin Birleşik karlılığı oluşturan Büyük Britanya adasında 4 ülkeden biri.
İlk akla gelen masal şehri Edinburgh, Whisky ve bira.
Bu ülkede başka kimse yokmuş gibi Başbakan olarak hem pakistanlı hemde müslüman olan birini seçmek bizim anlayışımıza göre olağanüstü bir durum.
İlk aklımıza cemaatlerin,tarikatların,dini gurupların hortlayıp çoğalacağını ülkeye şeriat geleceğini düşünürüz.
İskoçlar Yusuf’u Başbakan seçerek bekayı düşünmemiş,dış güçleri düşünmemiş,etnik kökenileri düşünmemiş,terör örgütlerini düşünmemişler.
Ekonomik olarak güçlü ülkelerin korkuları olmaz kişiler yoktur,sistemler vardır.
Yada bu tür ülkelerde vatandaş oy vermesini bile bilmeyecek kadar eğitimsiz,cahil diye yaftalarız.
Büyük ihtimalle kendimizi akıllı,onları gerizekalı görürüz.
Bu kısa etekli,uzun çoraplı İskoçların akılları kıtmış deriz.
Bunlar bizi tanımamışlar.
Tanısalar kıskandıkları Türkiye’yi ve dünya lideri Cumhurbaşkanımızı örnek alırlardı.
Bizde,devletin yaptığı tüm hizmetler insanın mutlu huzuru için değil siyasette bir adım öne geçmek için.
Ulusal ve yerelde tek hedef,tüm yatırım seçilmek,seçimi kazanmanın üstüne kurulmuş.
Bizim ülkemizde siyaset,milliyetçilik,din,liyakat hepsi birbirine karışmış.
Günümüzde ise bütün mesele Alnı secdeye gidiyor mu ? Dini bütün mü ? İmam hatip mezunu mu ? ilahiyat mezunu mu ? Bizden mi sizden mi? olmuş.
Bir an düşünün Türkiyede Cumhurbaşkanı olarak hristiyan bir İskoçluyu seçiyor olsanız ne olur?
Allah muhafaza herhalde kıyamet kopar.kaldıki
Cumhurbaşkanı olmak isteyen Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken tarafsız bir beyin ve olan bir vicdanla düşünün.
Hırsız mı? Hain mi? üçkağıtçı mı? beceriksiz mi? liyakatsız mı? eğitimsiz mi ? yetersiz mi ? Sahtekar mı ? Devleti yönetemez mi ? denediniz mi?
Ağırlıklı Türk ve sunninin yaşadığı bir ülkede Kürt yada Alevi iseniz ağzınızla kuş tutun eşit olamazsınız,eksi ile başlarsınız.
Bir ülkede etnik köken ve dini inanç defo yada kusur olarak düşünülmesi bu ülkeye yapılacak en büyük hainliktir.
Bir başka
Cumhurbaşkanı adayımız Hataya gidiyor orada “Burası CHPli,bunlarda bizim vatandaşımız “diyebiliyor.Bunu bir Avrupa ülkesinde söylerseniz o gün istifa etmeniz gerekir.
Hamza Yusuf önemli bir örnek değil mi?
Zaten yanlışlıkta,siyasi cambazların kürt ve Aleviliği gizli gizli,imalı işleyip müslüman,fakir,yoksul bir ülkede karşılık bulmasına katkı sunmak.
Beyler İskoçyanın yeni seçilen başbakanı hem Pakistanlı hemde müslüman.
O ülkede kimse onun diniyle,vicdanı ile,cüzdanı ile,milliyetçiliği ile,özel yaşamı ile ilgilenmiyor.
Önemli olan Liyakat.
Yusuf’a oy verenler vatan haini mi?
Yusuf iskoçyayı mı satıyor ?
İskoçyalılar aptal mı? salak mı?
Ona oy verenler cennete mi gidecek?
Arkadaşlar,
Bir İskoçlunun G.S milli geliri TL bazında aylık ortalama 100.000tl.
Bizim ülkemizdeki vatandaşın ise G.S milli geliri aylık 9-10.000 tl.
Mesele ne beka, ne Hamza, ne Yusuf,ne inanç,ne milliyetçilik,ne etnik köken,ne İskoçya bütün mesele sistem,demokrasi,ahlak,ekonomik güç ve LİYAKATtır.
Bazı dini bütün arkadaşlar hala Hamza Yusuf’un başbakanlık konutunda namaz kıldırmasını ön plana çıkararak o ülkedeki demokrasiyi,insan haklarını,özgürlüğü,laikliği,zenginliği,eğitimi,liyakatı ıskalamaları,perdelemeleri anlamına gelmez mi.
Hamza Yusuf’un ülkemizde haber olması ne yazık ki Pakistanlı ve müslüman olmasıdır yoksa diğer Avrupa ülkelerinin Başbakanlarını,cumhurbaşkanlarını kimse tanımaz,Yusuf’u da tanımayacaklardı.
İşin yanlışlığı tam da burası zaten.
Milliyetçilik,dindarlık,kayırmacılık ne zaman liyakatın önüne geçmezse o zaman bizim ülkemizde üreten,zengin,mutlu demokrasi ve hukukun üstün olduğu bir ülke haline gelir.
Güçlü demokrasi sürdürülebilir sistemler olur.
Yoksa,kişiye dayalı ülke bu kadar olur.
Adaletin olmadığı yerde ahlak sorunu başlar.
Bizim gibi ülkelerde bir tek sorun var ,hukuk ve sonucunda ahlak.
Ahlakın olmadığı yerde her türlü kepazelik,rezillik olur.
Çözümü ise,ahlak reformu,ahlak seferberliğidir.
Bu da eğitimle olur.
Yoksa Avrupa ülkeleri bizi çok daha fazla kıskanır.
Kim doğru,neye göre kime göre doğru.