8 AY SONRA YİNE BİZE GELİNECEK VE HESAP VERİLECEK

Sevgili Dostlar,
Atalarımız;
Borcun vadesi ile seçim zamanının çok çabuk geldiğini söylemiş.
Ne de güzel söylemiş.
bu günlerin hiç bitmeyeceğini,koltuklarının baki olduğunu düşünenlerde vardı elbette.
Ama kaçış yok.
Zaman ne çabuk geçiyor değil mi?
Ne yazık ki 8 ay sonra yine bize gelinecek ve hesap verilecek.
Ülkemizde demokrasinin gereği olarak 5 yılda bir seçim yaparız.
O gün her seçmen için bayramdır.
O gün güneş bir başka hayalle,bir başka özlemle,bir başka çoşkuyla,daha kucaklayıcı,daha berrak,daha renkli,değişim isteyenler için daha görkemli doğar sanki.
Değerli dostlar,
Son zamanlarda en çok duyduğumuz kelimelerden biridir,DEĞİŞİM.
Cafcaflı,güzel bir kelime değil mi?
Değişim;yenilenmedir,farklılıktır,zamanı çağı medeniyeti teknolojiyi yakalamak demektir.
Değişim;Yeni heyecan,yeni proje,yeni umut,yeni hayal demektir.
Kısaca küresel gelişime,dönüşüme uyum sağlamaktır.
Toplumda kime sorsanız herkes değişim ister.
Ta ki ucu kendine dokunana kadar,
Değişim değiştirmekle eş anlamlı değildir.
Lider,kendini konjonktüre göre değiştirip rol model olabiliyorsa zaten değişimi yakalamıştır.
Ancak kişi değiştim demekle değişmez bu süreç işidir.Kişi kurnazca,sinsice,sahtekarca,hileyle ,yalanla,dolanla,kendini gizleyerek MIŞ gibi yapıp”eski tas eski hamam “olacak kendi koltuğunu korumak için değiştiğini söyleyecekse o kişi siyasi sahtekardır,sağlıksızdır,ahlaksızdır.
10-15 yıl önceki anlayışla bu günü yönetmeye kalkan kişiler eskimiş demektir,yeri ise çöptür,çöplüktür.
Dünkü güneşte bu günkü çamaşırı kurutamazsınız.
Ayrıca yöneticilerinize güveniniz bitmişse virgül koyup düşünmenize gerek yoktur,noktayı koyup bitirmelisiniz.
Seçeceğimiz kişiyi arkadaş,dost,akraba,komşu,kardeş yada iyi insan olduğu için değil şehrimizde,mahallemizde,köyümüzde değişimi sağlayacak EMİN kişi diye seçmeliyiz.
Tercihimizi yanlış yaparsak hepimiz kaliteli yaşam beklentimizi 5 yıl daha ertelemek zorunda kalırız.
Hizmette insanı önceleyen,kaynak yaratma yeteneği ve becerisi olan,belediyeyi tapulu özel mülkü görmeyen,herkesi ana kucağı gibi koruyup kollayan,oturduğu koltuğun gücünü kendi çıkarı için değil toplumun yararına kullanan,ilgi ve iletişimde cimri olmayan,dürüst,inançlı,merhametli,ahlaklı birini seçebilirsek işte o LİDER dir.Gerçek değişimi yakalamış oluruz.
8 ay sonra belediye Başkanı,meclis üyesi,ve muhtar olmak için aday olacak arkadaşlarımdan bir ricamız olacak.
Kantara çıkarken ne yapacaklarını değil,neyi yapmayacaklarını içten ve samimi olarak bizlere söylemelerini istiyoruz.
Mevcut yönetimin 10 yıllık icraatlarını izledik,gördük,yaptıkları ve yapamadıkları ortada,
Karnesi,sicili,hizmetlerihepimizin malumu.
Standart işlerin dışında yaptıkları,eserleri,izleri,ilişki,iletişimleri,Kaynak yaratma becerileri,kendilerinin dünü ve bu günü,projeleri,peyzaj çalışmaları,kadın,genc,çocu,engellilere ve yaşlılarla ilgili yapılan organizasyonları,bilim,sanat kültür ve sosyal belediyecilik alandaki aktivitelerine bakıp,vicdanımıza,namusumuza,ahlakımıza,aklımıza,kalbimize sorup ona göre notunu vereceğiz.
Tabiki yaşadığımız çevrenin fiziki yapısı ile sosyal yaşamımıza ne kadar dokunulduğuna hepimiz dönüp bir bakacağız.
Yapılanları didikleyip hakkını olumlu yada olumsuz teslim edeceğiz.
Ne yapılması gerekiyordu,ne yapıldı,ne yapılmadı hepsini terazide tartacağız.
Memnun değilsek o zaman tabiki değiştireceğiz.
Yeni seçeceğimiz insanın vizyonuna,eğitimine,becerisine,liyakatına,bürokratik ve insan ilişkisine,ufkuna,entellektüel yapısına,geçmişine,kaynak yaratma becerisine,gücüne,projesine bakacağız bizleri ikna eden ve güven veren birini Lider olarak seçeceğiz.
2024 seçimlerinde tek kriterimiz HİZMET olacaktır.
Her şeyi bilen değil,ortak akılla toplumu geleceğe hazırlayan,kentini örnek kent,hatta dünya kenti yapacak,farklılık yaratacak,kendini değil insanını büyütecek,insanına değer veren,dokunan,problem çözme yeteneği olan,mazeret üretmeyen,tahammüllü,hoşgörülü,çalışkan,çaba gösteren,LİDER istiyoruz.
Birilerine değil toplumun geneline hizmet edecek lider istiyoruz.
Bir tek meselemiz var,
Ortak değer,ortak kullanım alanı,sosyal yaşam,kültürel sorumluluk,toplumsal fayda.
Bizim vatandaş olarak görevimiz;
Doğru adayı seçmek,istemek,talep etmek,öneride bulunmak,eksikleri söylemek,eleştirmek,yanlışa yanlış demek,gerekirse bağırmak,sesimizi yükseltmek,duyarlı olmaktır.
Siz seçilenlerin görevi ise;
Hizmet etmek,
yapmak,yaptırmak,kaynak yaratmak,projesini uygulamak,çaba göstermek,çözmek,sevgiyle dinlemek,dokunmak,anlamak,sesini yükseltmemek,vicdanlı olmak,hissetmek,empati yapmak,tahammül etmek,mazerete sığınmamak,hoşgörülü mütevazi ve kibar olmaktır.
Belediyeler mazeret üretilen değil,çözüm üretilen yerlerdir.
Muhtar ve belediyeler vatandaşa can simidi gibi en yakın devlet birimleridir.
Herkesi bu konuda duyarlı olmaya haklarını korumaya davet ediyorum.
Saygılarımla…