Enver Yücel’e borçluyum, şükran duyuyorum, minnettarım.

Değerli dostlar,
Her zaman siyaset,seçim,geçim,ekonomi,eğitim,yönetim,magazin,bilim yazacak değiliz ya,bu defada kendimle,insanın insan olma özelliği ile,bireysel ve toplumsal yaşamla ilgili bir buket yorum yapmak istedim..
Birilerine belki bir nebze katkım olur.
40 yıldır iş dünyası ve çalışma hayatının içinde olan biriyim hala da çalışıyorum.
Aidiyet duygumdan ötürü sadece iki kurumda görev yaptım.
Devlet okulu ve BUEK.
Hep maaşlı çalıştım.
40 yılın 30 yılını müdür,genel müdür,genel koordinatör görevlerinde bulundum.
Hiç bir zaman boyumu aşan yaşam ve lüksün içinde olmadım,mütevazi bir hayatım oldu.
Hala aynı standartı korumaya çalışıyorum.
Bu süreçte ülkemin her bölgesini ,3 ili hariç tüm şehirlerini hatta ilçelerini gittim,gezdim,gördüm.
Yurt dışında 62 ülkede gittim.
Bunların içinde 15 gün,bir ay,hatta 3 ay yaşadıklarım oldu.
Çinden G.Koreye ,Hindistan’dan azerbaycana,Finlandiya dan kuzey Iraka,Suriye den italyaya,Almanya’dan Türkmenistan’a,İngiltereden macao’ya,Bosna’dan Hırvatistan’a,İsviçreden Nepala,Estonyadan Kanada’ya,Amerikadan honkong’a kadar çok ülke,çok kültür tanıdım.
Bu vesile ile bir nebzede olsa dünyayı tanıma fırsatı buldum.
Maaşlı çalışan biri olarak maaşım dışında her hangi bir gelirim hiç olmadı.
Kısaca 40 yıl üst düzey yönecilik yaptım para kazanma konusunda becerikli olamadım????
Hakkım olmayan hiç bir şeye elimi uzatmadığım gibi tüm yaşamımda haram,helal,kul hakkı benim hep kırmızı çizgim oldu.
Kısa sürede sadece maaşla ölçüsüz büyüyenleri de biliyoruz,onları ne örnek aldım ne de onlara saygı duydum.
Çünkü sadece maaşla servetler yapılamayacağını bilecek kadar zekam ve IQ yerinde olduğunu düşünüyorum.
Ancak bu süreçte manevi olarak çok büyük kazanımlarım oldu,öz güven kazandım,insan kazandım,hatır kazandım,duruş kazandım,ailemi kazandım,dost kazandım,ülkemin her noktasında herkese nasip olmayan sevenlerimi,arkadaşlarımı kazandım,çocuklarına ‘haram lokma yedirmeyen’ baba mirası bırakmayı kazandım.
Bu kadar çok ülke,çok kültür,çok yaşam,çok farklılık,çok çeşitlilik,çok renk,çok topluluklar görmemi sağlayan kurumum BUEK ‘e ve onun Saygıdeğer Başkanı Enver Yücel’e borçluyum, şükran duyuyorum, minnettarım.
Bir şeyler üretmeyi,birilerine katkıda bulunmayı,işe yaramayı,yanlışa yanlış demeyi,riyakar olmamayı,adam satmamayı,çıkarcı davranmamayı,pisliği halının altına atmamayı,açık şeffaf olmayı,kahpelik yapmamayı,vefasız iki yüzlü sinsi olmamayı kazandım.
Zaman zaman,dilim döndüğünce siyasi,güncel,eğitim,magazin konularında düşüncelerimi açık seçik,içimden geldiği gibi sizlerle paylaşmayı kazandım.
Yarım asırdır ülkemin ulusal yada yerel bazda siyasetini,siyasetçilerini,seçilmişlerini takip eden,bir çoklarını yakınen tanıyan,araştıran,eleştiren,dürüst olanları takdir eden,hırsıza dolandırmadan hırsız diyebilen,siyasette dönen dolapların 50 yılına şahit olmuş bir kardeşinizim.
Siyasilerden,iş insanlarından,patronlardan,bürokratlardan,hatta seçilmişlerden menfaatim için ne bir talebim,ne siyasi beklentim,ne makam,ne mevki,ne koltuk,ne bir bardak su,ne de bir kürdan kadar çıkar elde ettim,maaşım dışında borç,hatta avans bile almadım.
Hakkım olmayana el uzattığımı,menfaat amaçlı tavassutta bulunduğumu,ihale komisyon aldığımı,akçeli iş takibi yaptığımı,birinin çöpüne tenezzül ettiğimi,birilerini dolandırdığımı bilen arkadaşlarım varsa söylemesini isterim.
Hatta etik olmadığı için burda söylemek istemem,iyi niyetimden ötürü bir çok maddi kayıplara da uğramışlığım oldu.
Günümüzde küçük büyük kayırmacılığın,istismarın,çıkarın,yolsuzluğun,soygunun,rantın olduğunu hepimiz biliriz,yaşıyoruz,görüyoruz.
Hiç bir zaman kimse ile ilgili delilsiz,mesnetsiz belgesiz,araştırmasız,ayağı yere basmayan söylemlerde bulunmamaya özen gösterdim.
Duyumlarla,tahminlerle,temennilerle,inşallahlarla,maşallahlarla hareket etmedim,etmem,ezbere konuşmam,ikna olmadığım hiç bir
konuda ahkam kesmem,ısrar da etmem.
Kimse adamım olmadı,kimsenin de adamı olmadım.olmam.
Kimseye yalakalık yapmadım,yapmam.
Çıkar için yanlışa doğru,doğruya yanlış demedim,demem.
Olduğundan fazlası açık,şeffaf olmaya gayret ettim.
İnsanları İNSAN olarak değerlendirdim,İNSAN olduğu için sevdim.
Herkes gibi benimde bir siyasi görüşüm,tuttuğum bir futbol takımı,sevdiğim renk,örnek aldığım insan,sonsuz güven duyduğum dostlarım var elbette,ama siyaset konusunda hiç bir zaman körü körüne fanatiklik,kaşarlık,keskin taraftarlık asla yapmadım,yapmam.
Yanlış yapanın düşüncesine,siyasi kimliğine,inancına,kimliğine bakmadan karşı durmayı ilke edinmiş biriyim.
Arkadaşlarıma,dostlarıma asla iki yüzlü olmadım,MIŞ gibi davranmadım.
Bana ihtiyaç duyan herkese yapabileceğim katkıyı çıkarsız,hatırımı,kredimi kullandırmaktan da imtina ermedim.
Bazen teşekkür yerine zarar,hatta hainliğe bile uğradım.
Birlikte yaşadığım topluma,çevremde olup bitenlere,haksız hukuksuzluğa bilerek isteyerek sorumsuzluk,banenecilik yapmadım.
Gözü gören,kulağı duyan, beyni,kalbi,vicdanı,merhameti,inancı olan her ahlaklı insanın duyarsız kalmaması gerektiği gibi bende bazı konularda duyarsız kalmadım.Kalamamda.
Tek amacımız temiz,bakımlı,sosyal bir çevrede güvenli mutlu huzurlu refah içinde yaşamaktır.
Yoksa kimseyle her hangi bir derdimiz yok,meselemiz bireysel değil toplumsaldır.
Bu süreçte bilmeyerek kırılan,üzülen,alınganlık gösteren,kendilerini kastettiğimi düşünüp gönül koyan,hatta kinlenip tuzak kuracak kadar şuurunu kaybetmiş acizler,zavallılar bile oldu.
Yanlış yaptığımda özür dilemesini bilecek olgunluktayım.
Kastım,Hizmet etmek için seçtiklerimizin beklentilerimizi karşılamasıdır.
Bulunduğumuz çevremizde seçtiklerimizin yapması gereken hizmetinden herkes mutluysa,memnunsa ben tüm seçilmiş kardeşlerimden özür de dilemeye hazırım.
Bundan böyle 2024 yerel seçimlerine odaklanacağım.
Saygılarımla….