‘Büyük Bir Vaat’ filmi üzerine…
Altmışlı yaşlar… Yıllarca ders verdiğiniz Üniversite’den emekli olma zamanı gelmiş. Çok sevdiğiniz öğrencilerinize, arkadaşlarınıza veda ediyorsunuz.
Çalışan, katkı sunan, kazanan bir birey olmak, hoca olmak sizi mutlu eden rollerinizden biri. Bu çok sevdiğiniz maskenizi çıkarıp bir kenara koyunca elinizde ne kalıyor?
Baba olmak da çok değerli kuşkusuz. Sizden uzakta yaşayan kızınızın birkaç günlük ziyaretiyle öğreniyorsunuz dede olacağınızı.
Bir eş olarak, MS hastası olan karınıza bugüne kadar hep destek oldunuz. İşinizden arta kalan zamanı ona ayırdınız. O da güçlü karakteriyle dik durmayı, evi idare etmeyi başardı.
Şimdi önünüzde sizi bekleyen emeklilik yılları var. Kim bilir ne hayaller kuruyorsunuz.
İşte bu dönemde eşinizin sağlık sorunları artıyor. Önceleri inat etse de sonunda aldığınız tekerlekli sandalyeyi kullanmaya razı oluyor. Ona destek olmak amacıyla bir yardımcı tutmanın iyi olacağını düşünüyorsunuz. Bu ikinize de iyi gelecek.
Eşiniz bu teklifi şiddetle reddediyor. Ona sizin bakmanızı istiyor. Bir yabancının evinize girmesi fikrine karşı çıkıyor.
Sizin sağlık sorunlarınız da bu aşamada devreye giriyor. Nefes darlığı çekiyorsunuz. Doktorunuz yaptığı tetkikler sonrasında kendinizi yormamanız gerektiğini söyleyerek eşinizi bir bakım evine yerleştirmenizi öneriyor.
Ne yapacaksınız? Bu duruma nasıl bir çare bulacaksınız?
Yaşam yolculuğumuz, karar vermek zor olsa da, bizden bilinçli manevralar bekleyen keskin virajlar ve dönemeçlerle dolu. Karar öncesinde önümüzde çatallanan yol, izlediğimiz filmde olduğu gibi yüreğimizi kanatabiliyor.
‘Büyük Bir Vaat’ Wendia Nölle tarafından yönetilen 2021 yapımı bir Alman filmi. Altmış yaşlarındaki Juditha ve Erik’in evliliğinden bir kesit sunuyor. Bu güzel filmi izlerken kendimizi yoğun bir empati selinin içinde buluyoruz.
Seçtiğiniz tüm yolların aydınlık yarınlara ulaştırması dileğiyle…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.