Sevgiyle kimyanın ilişkisini anlatarak sevgiyi içselleştiriyorum.
Günaydın sevgili okurlarım. Bugünden itibaren yeni bir konuyla karşınızdayım. Yıllardır sevgiyi anlatıyorum. Sevgiyle kimyanın ilişkisini anlatarak sevgiyi içselleştiriyorum.
Sevgisiz bir ömür düşünemiyorum. Yazılarımda hep sevgi aştır iştir ve mutluluk saçmaktır diye yazıyorum. “Sevgi’nin Gün(sel)cesi” ile beni tanıdınız,
“Hayatın Gün(sel)cesi” ile anılarımı, deneyimleri okudunuz, sevgiyle yaşadığım hayatımdan size torunlarıma öğütler aktardım. Üçüncü kitabımı Cumhuriyet Efendilerimiz ismiyle yayınladım. Cumhuriyetin asırlarca sürmesini sağlamak için bu kez Atatürk’ün yanında topsuz, tüfeksiz Kültür savaşına giren hanımefendilerimizi ve beyefendilerimizi anlattım son kitabımda.
Bugün kimyanın hayatı anlama sanatı olduğunu örneklerle anlatmaya başlıyorum . Günlerdir araştırıyorum, okuyorum, kaynakçalar buluyorum ve kendi deneyimlerimle harmanlıyorum .
Kimya müsbet bir ilimdir, fendir nasıl sanat olur diyenler olacaktır elbette.
İşte bu sorunuzun cevabını satırlarımda bulacaksınız.
Kimya yalnızca karmaşık bilgiler ve formüllerle sınırlı değildir. Çevremizdeki her şeyin temeli olarak, canlılardan doğaya kadar her şeyin bir parçasıdır. Küçük bir embriyo hücresinden elli ayaklı gözlü kaşlı bir canlı olarak dünyaya geliyoruz.
İnsan yapısı, insan bedeninin oluşumu hep kimyadır. Çünkü kimyanın konusu maddedir. İnsanlarda doğada maddedir, çünkü evrende yer kaplayan ağırlığı ve hacmi olan her şey maddedir. Maddenin şekil almış hali de cisimdir . Biz insanlar etten ve kemikten yaratılmışız . Etin yapısınıda , kemiğin yapısınıda kimyasal olarak açıklayabiliriz.
Öyleyse kimya ile doğduk, kimyasal artık gibi öleceğiz. Kimyasal deneylerde olumlu sonuçlarda alınır, olumsuz sonuçlarda. Ama deneylerin olumlu olması ve değerli maddeler üretmek için durmadan katalizörler, başka maddeler deneylere katılır. Amaç en güzelini, en faydalısını ortaya çıkarmak, insanlara en iyisini en yarayışlı olanını sunmaktır. Hayatımızda bir kimya deneyidir, en güzel , en iyi yaşamak için çeşitli deneyler yaptığımız bir laboratuvardır.
Öyleyse , hayatımızı anlamak için hayatımızın kimyasını iyi bilmeliyiz. Kimya ilmini hayatı anlama sanatına dönüştüre bilirsek , hayatımızı bu sanatın inceliklerini bilerek güzelleştiririz . Hayatımızı katı kurallardan kurtararak , müzik gibi, resim gibi , şiir gibi sanatsal yaşayabiliriz.
Yani bu günden itibaren hayatımızı kimya ilmiyle sanata dönüştürmeye davet ediyorum sizi.
Kimya insan hayatıyla derin bir etkileşim içindedir . İnsanların hem ruhsal hemde bedensel ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunan bir bilim dalıdır.
Kimya yaşamamız için gereken her konuyu kapsar. Giydiğimiz kıyafetler, yediğimiz besinler, kullandığımız temizlik maddeleri , hastalanınca içtiğimiz ilaçlar, düzgün yaşamak için kullandığımız vitaminler hep kimyasaldır ve kimyanın konusudur.
Şöyle düşünelim;
Sabah yataktan kalktığımızda elimizi yüzümüzü yıkamak için suyu kullanıyoruz. Bütün gün giyeceklerimizde yiyeceklerimizde yaptığımız tüm faaliyetlerde ta ki uykuya dalmak i çin beynimizin ürettiği hifofiz bezinin salgısına kadar bir gün içinde yaşadığımız tüm olaylarda kimya ilmi etkendir.
Zaten kimyanın en temel konusu çevreye zarar vermemektir. Giysilerimizi bedenimize zarar vermeyen ürünlerden , yiyeceklerimizi vücudumuza iyi gelen gerçek doğal ürünlerden seçersek, hijyene önem verirsek , aklımız iyi çalışır , bedenimiz iyi çalışır. Çevreye zarar vermezsek , doğamız güzelleşir. Yaşadığımız günlük hayatımızda en iyisini yersek, en iyisini kullanırsak , hijyene ve sağlığımıza dikkat edersek , günümüz güzel geçer. Bu güzelliğin içine sevgimizide katarsak , günlük hayatımız şiir gibi , şarkı gibi olur. Sanata dönüşür. Sanatta mutlu yaşamanın anahtarıdır.
Yalnız kin duymak , fesat düşünmek ve kıskançlık gibi duygulardan da arınmalıyız. Bu hasletler zehirden zararlıdır insanlara, insanlığa . Bunun içinde beynimizin iyi çalışması gerekir. Aklımızla kimyayı, aklımızla sanatı birleştirir , içine gönül gözümüzün gördüklerini de eklersek hayat gerçekten yaşanacak oluyor. İşte kimyanın hayatımızı sanata dönüştürme gücü böyle ortaya çıkıyor.
Kimya ilmini iyi bilenler , zehirden korunuyorlar, hayat için zararlı olan her şeyi ayıklamak için çalışıyorlar. Zehirli atıklardan korunuyorlar bu konuda etraflarını uyarıyorlar. Hayati ilaçlarımızı, hayatımızı idame ettirmemiz için yetiştirdiğimiz , kullandığımız her şeyi kimya dili ile , kimya bilgileriyle ortaya çıkarıyorlar.
Hayatı sanata çevirmenin ustalarıdır kimyacılar , bu ustalarına kulak verin.
Sevgili okurlarım bu günlük bu kadar. Bu konuda yazılacak çok şey var. Ben yazayım, siz okuyun. Bu yazı serisinin sonunda , hep birlikte hayatı kimya ile anlayarak sanata dönüştürelim.
Sevgiyi de hijyen kullanmak lazım. Kendinize de, çevrenize de doğal olarak, içinizden geldiği gibi verin. Duygular kirlenmesin. Duygular kirlenirse, Onu hiç bir kimyasal ile temizleyemezsiniz . Ömrünüzde , etrafınıza zehir değil , hep sevgi saçın.
Hayatı gel içelim , gel içelim sevgiden kadehlerle.
Hoşça kalınız, hayatınıza anlam katınız , siz benim doğal sevgimsiniz ve sevgimdesiniz iyi belleyin.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.