Değerli dostlar, Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili,aynı anda 4 mevsimin yaşandığı,coğrafi olarak dünyada stratejik konuma sahip,verimli toprakları,yer altı yerüstü zenginlikleri,85 milyonla dünyanın en genç nüfusuna sahip,kültürel ve tarihi dokusu yüksek,aynı..
Değerli dostlar,
Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili,aynı anda 4 mevsimin yaşandığı,coğrafi olarak dünyada stratejik konuma sahip,verimli toprakları,yer altı yerüstü zenginlikleri,85 milyonla dünyanın en genç nüfusuna sahip,kültürel ve tarihi dokusu yüksek,aynı zamanda turizm cenneti ender ülkelerden biridir.
Yetkililerimiz de Cumhuriyetin 100.yılında artık zengin bir ülke haline geldiğimizi söylediler.
Zengin ülke demek parasıda olan ülke demektir.
Parası olan ülke ise,insanlarının refah ve mutluluk içinde yaşadığı,gelir seviyesi yüksek olduğu ülke demektir.
Peki bizim vatandaşımız neden yoksul,biz neden fakiriz?
Ülkemiz zenginse peki biz bu zenginliği neden hissedemiyoruz?
Peki çalışanların ev,araba alma gücü neden yok?
Peki çalışanlar,emekliler neden geçinemiyor?
Peki biz niye mutsuzuz?
Peki işsizlik oranı neden yüksek?????
Bu kadar pekilerin cevabı nedir biliyormusunuz?
Çünkü,bu ülkede üretim yok,hırsız çok,çalan çok.
Her yerde “Dikkat hırsız çıkabilir” levhasını görebilirsiniz.
Devletin bir eli sürekli vatandaşın cebinde olduğu için yoksuluz.
Çalınan kamunun malı,yani vatandaşın parası?
Peki toplumun malını kim koruyacak ?
Tabiki siyaset,yani seçilmişler koruyacak.
Peki çalan kim?
Kısaca her şey birbirine karışmış.
Siyaset üst akıl demektir,
Üst,akılını kaybetmiş,yada,üst aklını bireysel ranta kiralamışsa doğal olarak toplum yoksullaşır,köşe dönmecilik artar.
Ülkenin her noktasında aklını kurnazlığa,liyakatsızlığa, köşe dönmeciliğe,hinliğe,çalmaya,kolay para kazanmaya endekslemiş insan sayısı çok olursa o ülkede paylaşım veya bölüşüm adil olmaz.
Hele musluğun başındaki insanların niyeti salih değilse,üstüne üstlük makamının gücünü kendine kalkan yapmışsa,çalmanın meşru olur.
Değerli dostlar,
Kim olursa olsun,hangi partiden olursa olsun,nereli olursa olsun,hangi koltukta oturursa otursun,kimin neyi kimin fesi olursa olsun siyasetle zenginleşen,siyasetle servet sahibi olan,siyasetle kısa süre içinde ölçüsüz büyüyen herkes HIRSIZDIR.
Amasız,fakatsız,ancaksız ayırt etmeden söylüyorum hepsi ÇALMIŞTIR.
Sadece maaşla kimse zengin olamaz.
Helalinden kazananları tenzih ediyorum.Onlara sözümüz olamaz baş tacımızdır.
Ama kardeşim 35 yıl 1.Sınıflarımız devlet memurluğu yapan biri ile bir kaç yıl siyaseten belli koltuğu işgal eden seçilmiş birinin yaptığı servetle ilgili değirmenin suyunun nereden geldiğini sorarsak suç işlemiz olmayız herhalde.
Siyaseti kirletenler bu tiplerdir.
Hormonal büyüyeni biliyor,göz yumuyor,ses çıkarmıyorsak seçtiklerinizin hırsızlığına ortağız demektir.
Hırsız sayısı arttıkça gizlilik kaybolur,aleniyet artar.
Dinimizce en büyük günah kul hakkı yemektir.
Kul hakkı yiyen,yani hırsızlar hem bizim hem çocuklarımızın geleceğini çalan dinsizdir imamsızdır ahlaksızdır vicdansızdır şerefsizdir rüşvetçidir hainidir,arsız ve doyumsuz olurlar.
Bunlar dinini tilkiden öğrenip,tavuk çalmayı sevap zanneden huzur hakçılarıdır.
Çok daha tuhafı ise,mum kadar ışığı olmayan bu vampirleri kendimize güneş yapıyor olmamız çok da acıdır.
Onları saygın,akil,itibarlı hatta güvenilir kişi gibi görmek ve ilgi göstermek ise toplumsal çürümüşlüğümüzün son noktasıdır.
Bu tipler oturdukları koltukları tanrının kendilerine sunduğu bir lütuf,makamı tapulu malları,kendilerini ise vazgeçilmez görürler.
Koltuklarını bırakmamak için her türlü entrikayı çevirmeyi,ahlaksızlığı,siyasi kurnazlığı ve MIŞ gibi yapmayı ihmal etmezler,çünkü yüzsüzdürler,arları yoktur.
Hak etmeden elde ettikleri o paralardan,o mal varlığından,o servetten kim faydalanmışsa kimin boğazından bir lokma geçmişse hepsine haram ve zehir zıkkım olsun sevdiklerinden acı olarak çıksın.
Haramiyi eşkiyaya şikayet etsen ne yazar,yüce yaradanımıza havale etmekten başka çaremiz mi var?
Siyaset zenginlik kapısı olursa herkes kendini Argonot görür.
Değerli dostlar,
Havuzun dibinde kaçak var.
Toplum olarak en küçük birimden başlayarak hepimizin arınma temizlenme seferberliğine,havuzun dinini tıkamaya ihtiyacımız var.
Bu ülkede ekonomi,güvenlik,adalet,….gibi sorunlardan dağa önceliğimiz Ahlaktır.
Ülke zenginliğinin vatandaşa yansıması için çaldırmaz,tasarruf eder mültecileri ülkemizden kovar sınırlarımızı korursak,Süpermen olmaya gerek yoktur,bu ülke hepimize çok çok yeter.
Saygıları
