DEĞİŞEN TEKNOLOJİNİN HAYATI DAHA KOLAY KILMA GARANTİSİ YOK (MUDUR?)

Daha önce oturduğum binada, soğuk su ve kalorifer boruları, katlar arası tablaların içinde değildi, dışarıdan döşeme ve duvar kenarlarına montajlı idi. Boruların eskimesi nedeniyle herhangi bir su sızıntısı oluşursa, kolayca görülüp anında onarılabilecek durumdaydı.
2018 yılında inşa ettirdiğim yeni binamda, mimarın, su tesisat mühendisinin ve müteahhidin önerileri doğrultusunda, boru tesisatı, tablalar içine yerleştirilerek gizlenmişti.

Murphy Yasaları’na benzer şekilde, “binada bir arıza olacaksa, çoğunlukla hafta sonu veya tatil gününde olur” şeklinde benim türettiğim bir söyleme uygun olarak, 2.katta oturan kiracı, dün Cumartesi sabahı arayarak, banyosunun tavanında, önce ıslaklık, sonra giderek miktarı artacak şekilde, şıp şıp su damlamasının oluştuğunu bildirdi. Gidip yerinde gördük, düz bir halk mantığı çerçevesinde, bir üst katın (3.katın) banyosunun zemininde bir fayans çatlağından olabilir düşüncesiyle, oraya da gidip zemine baktık, çatlak fayans yoktu. Elde kalan olasılık, 3.katın banyosunun tabanı ile 2.katın banyosunun tavanını oluşturan tablanın içine monte edilmiş su borularından birinin patlamış olmasıydı.

Derhal Konut Sigortası yaptırmış olduğum Anadolu Sigorta Acentası’nı arayıp bilgi verdim. İlgili, bir hasar dosyası açtığını, durumu merkeze bildirdiğini, en kısa zamanda atanacak bir Hasar Eksperinin beni arayacağını söyledi.

Şimdilik yapabileceğimiz tek şey olarak, kiracıya bir leğen verdik, yukarıdan akan sular leğeni doldurdukça, klozete dökmesini söyledik.
Bundan sonrası nasıl gelişecek, Yılbaşı Tatili’nden önceki bir buçuk gün içerisinde Anadolu Sigorta derdime derman olacak mı, bilemiyorum.
Yanlız şunu iyi biliyorum; kalan ömrümde bir bina daha yaptırırsam, boruların gizlenmesinin estetik görüntüyü iyileştireceği şeklindeki genel kanaate karşın, bütün su tesisatını tablalara koydurmayıp, dışarıdan monte ettireceğim.