EŞİM SEMT PAZARINA GİTMİŞ

EÅŸim, Salı günü, haftada bir kurulan semt pazarına gitmiÅŸ. Bir peynirci tezgâhında gördüğü tulum peynirinin tadına bakmış beÄŸenmiÅŸ, yanlız içinde seyrek olarak dağılmış küçük siyah tanecikler görmüş, genç satıcıya onların ne olduÄŸunu sormuÅŸ, tulum peynirine çeÅŸni vermek üzere içine katılmış çörek otu olduÄŸu yanıtını almış, 150 liralık tarttırmış. Pazar alış veriÅŸine devam etmiÅŸ, ancak bu siyah taneciklerin çörek otu olduÄŸu konusunda kuÅŸkuya düşmüş, bunların kemirgen dışkısı olabileceÄŸini ve bu tulum peynirini evde gönül rahatlığıyla yiyemeyeceÄŸimizi düşünmüş, genç satıcıya geri dönmüş, “benim içim rahat etmedi, bu siyah taneciklerin çörek otu olduÄŸunu sanmıyorum, çörek otu olsaydı, bu kadar seyrek olmazdı, daha çok sayıda olurdu, istersen 150 lirayı iade etmeyebilirsin, seninle tartışacak deÄŸilim, ancak bunu geri al” demiÅŸ. Bunu söylerken, rezgâhın çalışanı olduÄŸu anlaşılan daha yaÅŸlıca biri, patronuna farkettirmeden eÅŸime doÄŸru bakıp, gözleriyle patronunu iÅŸaret ederek, “o ne hindir” anlamında kafa sallıyormuÅŸ.
Genel anlamda insanımız, anlattığım bu olay bağlamında da gıda satıcılarımız, neden bu kadar bozuldu, içine kemirgen dışkısı olma olasılığı yüksek bir gıda dışı maddenin karıştığı belirgin olan tulum peynirini, çörek otu yalanıyla insanlara satmaya (argo tabirle, kazıklamaya) çalışıyor. Dürüstlük, bu işin neresinde!