GİRESUN PİRAZİZ’DE “ALTIN” DEĞERİNDE BİR BUZAĞI HİKAYESİ

Giresun’un Piraziz ilçesi Güzel Köyü’nde, bir ailenin çocukları gibi baktığı 4 günlük buzağısı için gösterdiği ilgi ve şefkat, herkese örnek olacak nitelikte.

Kazime ve Hamdullah Kandemir çifti, doğduğundan beri kendi çocukları gibi bakıp büyüttükleri buzağının sağlık durumu bozulunca, onu tedavi ettirebilmek için hemen harekete geçtiler.

Daha ilk günden itibaren, buzağının dışkısının olağandan daha sıvı ve sık olduğunu fark eden çift, durumu ciddiyetle değerlendirdi. Hemen, Bulancak şehir merkezinde bulunan bir veterinere götürmek için harekete geçtiler. Kazime Kandemir, kucağında taşıyarak aracın arkasında tedaviye devam ettikleri buzağını hiçbir şekilde yalnız bırakmadı. Araba içinde, serum ve ilaçlar verilerek tedavi süreci başlatıldı. Bunun yanı sıra, üşümemesi için ona battaniye saran ve biberonla besleyen Kazime ve Hamdullah Kandemir çifti, dört gün önce doğan buzağısını evlerinde, kendi çocukları gibi bakarak tedavi etmeye devam ettiler.

Bu anlara tanıklık eden ve tesadüfen o sırada oradan geçen Bulancak Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yaşar, bu dokunaklı hikayeyi kaydetmek için izin aldı. Çiftin gösterdiği sevgi ve özveriyi video kaydına alarak tarihe bir not düşen Yaşar, aynı zamanda buzağının ismini de belirledi. Kazime Kandemir’in “ismi yok, sen koy ismini” dediği esnada, Yaşar, buzağının ismini “Altın” olarak belirledi. Bunun nedenini ise şu şekilde açıkladı: “Edremit Körfezi’ndeki orman ve zeytinlik alanların kesilmesiyle birlikte, doğadaki yeşil alanların yok olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Toprağın altındaki değerler gibi, doğadaki her bir canlıya saygı göstermek gerekiyor. Buzağınız Altın gibi değerli. O yüzden isminin de ‘Altın’ olmasını uygun buldum.”

Yaşar’ın bu açıklaması, hem doğal alanların korunması gerektiğine dair bir mesaj veriyor, hem de buzağının isimlendirilmesinin ne kadar anlamlı olduğunu vurguluyor. “Altın”, sadece buzağının adını değil, doğaya olan saygıyı ve insanın değerli olan her şeye gösterdiği ilgiyi simgeliyor.

Bu dokunaklı ve özel hikaye, hem evcil hayvanlara gösterilen şefkati hem de çevre bilincini ön plana çıkarıyor. Kazime ve Hamdullah Kandemir çifti, sadece buzağılarına değil, doğaya olan sevgilerini de bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu özel anı kaydeden Mehmet Yaşar ise, yaşadığımız dönemde doğanın ve tüm canlıların korunması gerektiğini hatırlatarak, bizlere de değerli bir mesaj bırakmış oldu.

Hikayenin özü, sevginin ve doğaya duyduğumuz saygının hayatımızda ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösteriyor.