Bugün , her gün , her bayram daima SEVGİMDESİNİZ… !
Gün aysın istiyorum artık. Onun için durmadan sevgiyle uyanıyor, sevgiyle yol almak için çaba harcıyorum . Günlerdir yapılan hukuksuz işler bizi yoruyor. Ben ve benim gibi cumhuriyete göz açmış, Atatürk’ün ışığında yol almış insanlar için yaşadığımız son günler , yapılan haksızlıklar kabustur, bizim kara günlerimizdir . Gün ağarmıyor… ama ben ,
“gün ağarınca dalarım uzaklara “ diyerek umutla gelecek günlere ve sevgiye tutunuyorum.
Günü ağartmaya , sevgi çiçekleri açtırmaya yöneliyorum ve durmadan noktasız,virgülsüz illa da sevgi diyorum. Bu kadar kıskanç, kin dolu insanların sevgisiz büyüdüklerini düşünüyorum. Başımızdakiler , çocukluklarında sevgiden yoksun, ruhları sevgiden yoksul büyümüşler. Kendilerinin sahip olmadığı şeylere sahip olanlara, kin güdüyorlar ve saldırıyorlar. Korkuyla beslenmişler. İçleri kinle dolmuş . Okuduklarını anlamamışlar veya hiç okumamışlar. Ailelerinden etraflarından sevgi görmeden büyümüşler. Öyleki cumhuriyetin nimetlerinden hukukundan faydalanarak o yerleri, o makamları işgal ettiklerinden bile bi haberler ki, cumhuriyetimizi karanlığa sürüklemek çabasındalar. Düzgün insanlardan intikam alırcasına onları karalamak , susturmak için korkularını kinle dışa vurarak yaşıyorlar . Bu cehalettir sevgili gönül dostlarım.
Elbet bir gün bahar olacak …
Ağlayanlar deva bulacak , bu memleket bizim. Bu cennet vatan bize emanettir. Haksızlık hukuksuzluk bize göre değil. Biz böyle öğrenmedik. Biz Atatürk sevgisi, vatan sevdasıyla büyüdük. Bu sevgiyle yol almayı örnekledik.
Umutla gençlere bakıyorum. Onlar bizim umudumuzdur. Damarlarında asil kan dolaşıyor . Atatürk’ün gençliğe hitabesi ezberlerinde … ne mutlu türküm diyerek yol alan gençlerimiz meydanlarda.
Bir milletin yeniden uyanışıdır bu….
Ne mutlu Türküm diyene, ne mutlu karanlıkları aydınlığa çevirenlere….
Ne mutlu , Ey vatan göz yaşların dinsin , yetiştik çünkü biz diyenlere….
Umudumuzsunuz sevgili gençler…
Canlarım, günlerdir uykusuz televizyonların başındayız. Her şey güzel olacak inşallah . Dün gece kandil gecesiydi. Bin aydan daha hayırlı kadir gecesi , kuranda yazılı olan tek kandildir. İnancı olanlar, kuranı Türkçe okuyanlar iyi bilir.
Dün hep çocukluğumu, çocukluğumda yaşadığım ramazan günlerini anımsadım.
Bulancak kasabası ve islam dinin icapları.
Herkes Atatürkçü, herkes cumhuriyet sevdalısı. Milli bayramlar milli hislerle kutlanıyor bu kasabada ve dini bayramlar da huşu ile kutlanıyor… Bizim evimiz baş öğretmen evi, her şeyde örnek ve öğretici . Milli bayramların ve milli günlerin heyecanı , evimizde hep hissediliyor. Çünkü babam özel hazırlanıyor, öncü oluyor bu günlere. Cumhuriyet bütün ihtişamıyla bizim evimizde. Günlük işlerimiz ,yapılacak işlerimiz verilen kararlar oylanıyor,hepimizin söz hakkı var. Cumhuriyetin ulusuma verdiği her karara uyuluyor ve özgürlük var evimizde.Eşit ve adil paylaşım var. Babacığım çok okuyor, okuduklarından öğrendiklerinden bize ders veriyor,öğretiyor ve örnekliyor.
Dini günlerde önemli ailemiz için , babam Arapça kuran okuyor, Türkçesini okuyor ve bizi aydınlatıyor, dünya nimetleri size doğada hazır sunulmuş ,siz çalışarak,okuyarak,
aklınızı kullanarak ve dürüstçe bu nimetlerden faydalanacaksınız. Yalnız insan olmayı, vicdanınızı dinlemeyi iyi öğrenin en çokta bilgiye dayalı aklınızı kullanın çok okuyun diye bitiriyor sohbetlerini. Öğrenmeyi örnekliyor , öğrenince doğru yolu bulursunuz diyor, inancınız vicdanınızdır diyor . Dil ve din ayrımı yapmıyor.
Ramazan ayı gelirken, kasabadaki fakirleri tesbit ediyor. Önce bize hizmette yardımcı olanlara yardım yapıyor. Evdeki herkes , çocuklar hariç oruç tutuyorlar, iftar yemekleri bir başka bereketli oluyor. Mukabelelere gidiliyor, kuran hatim ediliyor. İftar vakti kapıyı çalanlar doyuruluyor. İnsanların kulağı ezan sesinde , gönlü hayır yapmak için vicdanlı olmakta . İftar sofralarında misafirlerimiz, bize yardımcı olanlar ailece geliyorlar bize. Sucularımız,yardımcılarımız,konu komşu. Sahurda yine bereketli sofralar, sade bir kahvaltı . Altan abim için pilav ve komposto . Sabah ezanıyla herkes yatağına çekiliyor. Ramazan bereketiyle,bayram haşmetiyle yaşanıyor kasabada. Körü körüne inanç sahibi olanlar uyarılıyor. Yobazlık yok. Sevgi saygı var inancın özünde. Kıvamında kararında her şey. Baskı yok,yalan dolan yok,zorlama hiç yok. Oruç tutanada,tutmayanada saygı var. Kimse kimsenin dinini sorgulamıyor,kimse kimse için kötü konuşmuyor. Dualarda hep Atatürk ve silah arkadaşları,kanlarıyla bu güzel vatanımızın topraklarını sulayan ecdadımız var. Büyüklerim hiç arapça dua etmezlerdi, ezanı türkçede dinlemişlerdi. Babamdan duymuştum ezan namaza çağrı,namaza davet derdi. Kadir gecesini dua gecesi demişti bize.
Kadir gecesi ramazanın 27. Gecesiymiş. 27. gece , o gün yapılan tüm ibadetler dualar kabul olunurmuş . Bin aydan daha hayırlı … Bu kasabada ve islam aleminde bu gün mukabeleler hatimle bitermiş, kuran okuyan hafızlar çok özel kıyafetler giyerlermiş. Hatim dualarında huşu ile ağlarlarmış,vicdan muhasebesinden zaferle çıktıkları için . Büyüklerimden böyle dinlemiştim.
Bende dün bütün gün ve gece , önce sağlığımıza dua ettim, çokça çocuklarımıza, onların geleceğine , haksızlığa uğrayanlara gönüller hoş olsun,tez zamanda kurtulsunlar evlatlarına kavuşsunlar diye dua ettim.
Son günlerde yaşadıklarımızın son bulması için açtım ellerimi, ALLAHA yakardım, insanları açlıkla , hukuksuzla sınama , ülkemizin ve cumhuriyetimizin yaşaması için çalışanları hep kayır onlara güç ver, cumhuriyetimizi karartmak için uğraşan vatan hainlerini cezalandır dedim.Ülkemizde aydınlık günler olsun, okullar düzgün eğitim versin, hukuk hep kanunlara göre işlesin, gördüğümüzden geri kalmayalım, bize sağlık ve güzellik ver,dirlik ver dedim. Ahirete intikal edenlerimize , başta Atatürk ve silah arkadaşlarına , ecdadıma , anneme babama akraba , eş dost, kardeş ve tanıdığım herkese dua okudum rahmet diledim. Hastalara şifa , dertlilere deva, borçlulara eda nasip eyle dedim. Vicdan borcumuz olmadan nice bayramlara erişelim, çocuklarımızın gülüşleri daim olsun dedim dualarımda. Bildiğim kadarıyla vicdanıma seslendim. Dualarım Türkçeydi,allaha ulaştı, Allah kabul etsin.
Annemlerden öğrendiğim gibi, bugünden itibaren bayram hazırlıklarına başlayacağım. İçim kan ağlarken, haksız yere hapislere atılanları ve memleketimde yaşananları düşünürken bayram haram bize…
Yinede bayram gelmiş neyime , kan damlar yüreğime diyerek, eski adetlerimizi unutmadan abartıya kaçmadan , gücümün yettiğince bayrama hazırlanacağım. Çocukları sevindireceğim. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var diyerek , dostlarımı bekleyeceğim. Ağız tatlılığı olsun diye, tatlı sunacağım dostlarıma.
Bayram sohbetleri bir başkadır .
Bir dahaki bayrama ya kısmet…
Altan abim öldükten sonra annem hiç bir bayram ,bayram hazırlığı ve kutlaması yapmadı. Ama evimiz temizlendi, ikramlarımız hazır oldu, en çokta çocukların gülümsemesi, bayram yaşaması onu mutlu etti. Kapı’ya gelen her çocuk Altan’dı, yıllarca bu hisle yaşadı.
Ben hala annemin yağını kullanıyorum . Günleri önemli kılan yüreğimdir. Yüreğimin götürdüğü yere koşa koşa gidiyorum. İnşallah yaptığımız yardımlar bize sağlık olarak döner . Çocuklar gülsün yeter ki…
Sevgili gönül dostlarım, bu günlükte bu kadar. İçimde dışımda kan ağlarken bayram sevincini, unutmak istemedim. Sağlıkla göz açtığımız her gün bizim için bayramdır. Huzura cumhuriyetimize göz açtığımız her gün bayram yaşıyoruz. Karınca karınca , vicdanlarımızın huzuru içindi yazdıklarım. Günü ıskalamamak adına . Eskileri anımsayınca , bu günler güzel olsun umuduyla , her şey güzel olacak diyerek yazdım.
Nice kadir gecelerine, gerçek inançla tutulan oruçlara , huşu ile yalansız, dolansız erişilen ramazanlara…
Gerçek inancın vicdanımız olduğunu unutmadan idrak edeceğimiz nice bayramlara…
Hoşça kalınız, esenlikler dilerim.
Bugün , her gün , her bayram daima SEVGİMDESİNİZ… !
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.