TRABZON İL RADYOSUNUN KURULUŞUNUN 54’ÜNCÜ YILDÖNÜMÜ

Bugün TRT Trabzon Radyosu’nun kuruluşunun 54’üncü yıldönümü, Kutlu olsun. Radyoda görev yapan arkadaşlarımıza başarılar, kolaylıklar, aramızdan ayrılanlara sonsuz rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun.

TRABZON İL RADYOSUNUN KURULUŞUNUN 54’ÜNCÜ YILDÖNÜMÜ
Yayınlanma: Güncelleme: 290 views
Bu Radyoda ben de toplam 21 yıl görev yaptım, acı-tatlı günlerimiz, unutulmaz anılarımız oldu. O günlerin bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum :
TRABZON İL RADYOSU
Trabzon’a 1972 Şubat’ının son günü geldim. Hafif yağmurlu bir Pazar akşamı, Taksim Meydanı’ndaki Benli Palas oteline yerleştim. Sabah erken uyandım, hazırlanıp heyecanlı adımlarla Radyoevine yürüdüm. Radyo biraz yukarıda, Fatih Parkı’nın karşısında, Belediyeye ait üç katlı binadaymış. Binayı buldum, Haber Bürosu’nu öğrenip hemen girdim. Büroda Teoman Yalazan, Çetin Çiğdem ve Mehmet Baydar’la tanıştım. Beni radyo müdürü Kemal Kaltaoğlu’na götürdüler. Göreve başlama yazım yazıldı, artık resmen TRT muhabiriyim… Bürodakiler ve radyodakilerle hemen kaynaştık, yavaş yavaş şehri de öğrenmeye ve bir ev bulmaya çalışıyorum.
Şehrin merkezi Atatürk anıtının da bulunduğu Taksim Meydanı. Uzun Sokak, Maraş Caddesi, Kunduracılar, Gazipaşa, Liman, Erzurum ve Boztepe Caddeleri bu meydana açılıyor… Radyoevi, belediye, lokantalar, oteller, otobüs firmaları, taksiler hepsi bu çevrede. Şehrin nabzı, “Uzun Sokak” denen ana caddede atıyor. Buraları öğrenince, tarihi Zağanos ve Tabakhane köprülerinden Orta Hisar’a, Atapark’a, sonra Moloz’a, Faroz’a geçtim. Tüneli aşıp Liman ve Çömlekçi yöresini gezdim. Kısa süre sonra, Moloz’da küçük bir daire bulup kiraladım.
Yemeklere genellikle radyodaki arkadaşlarla gidiyoruz; Bozkurt lokantasında döner, Salim’in Lezzet lokantasında haşlama, tandır yiyor, Çınaraltı lokantasında çorba içiyoruz. Meydan fırınında her gün bol tereyağlı peynirli pide yaptırıyoruz. Günü sahile inip Ganita’da veya Emperyal Gazinosu’nda çay-kahve içerken radyoyu konuşarak tamamlıyoruz.
Trabzon İl Radyosu 1968 yılında yayına başlamış, ben geldiğimde açılışın üçüncü yılıydı. Radyo için öyle uzun uğraşlar verilmiş, öyle sorunlar aşılmış ki; hala ilk günlerin sıkıntıları, maceraları ve ilk çalışanlar konuşuluyordu………
Radyonun yayın yapacağı binanın bulunması, gerekli tadilatın yapılması, Radyoya telefon bulunması, teleks çekilmesi, hele hele eleman bulunması dağlar gibi engeller aşılarak başarılıyor, Radyoya telefon, bir Trabzonlunun evindeki telefondan feragat etmesi sonucu bağlanabiliyor, Radyo Müdürü sorunu ise ancak İstanbul Radyosu’nda bir şube kapatılarak, müdürünün 6 aylığına Trabzon’a tayin edilmesiyle çözülebiliyor……..
Ve nihayet Trabzon İl Radyosu 1968 yılı Mayıs ayında deneme yayınlarına başlıyor. Radyonun resmi açılışı ise,1 Aralık 1968 tarihinde oluyor: 2 kilovatlık vericiden yayılan “Yavuz geliyor Yavuz, Denizi yara yara…” tanıtım sinyali, yeni bir dönemi ilan ediyor. Sinyalin peşinden İstiklal Marşı çalınıyor ve ilk anonsu spiker Erol Tokay yapıyor:
“Burası, 202 nokta 2 metre 1484 kilohertz üzerinden yayın yapan Trabzon İl Radyosu, günaydın sayın dinleyiciler…”
Sonra ilk program, “Cemile Cevher’den türküler” yayına giriyor. Yayını daha sonra Spiker Müberra Yetkin yürütüyor.
Trabzon il Radyosu’nun açılıştaki personeli, sadece 6 kişi:
Şerafettin SÜER: Radyo Müdürü ,
İlhan SANCAR: Yayın şefi,
Haki ÖZGÜN: Başteknisyen,
Selahattin ĞÜRKÇÜ: Teknisyen,
Mehmet GURUCA ve İbrahim EMANET: Odacı…….
Trabzon İli Bölge Radyosu Kurma Derneği Başkanı Kemal Yılmaz Bayraktar, radyonun yayına başladığı günkü mutluluklarını tek cümleyle özetliyor:
“O gün duyduğumuz sevinç, Amerikalıların Ay’a insan indirdikleri gün duydukları sevinç gibiydi.”…………
Trabzon İl Radyosu’nda bir süre sonra, geçici görevle çalışanların yerine kadrolu elemanlar atanmaya başlandı: İstanbul Radyosundan Kemal KALTAOĞLU Radyo Müdürlüğü’ne tayin edildi, İlhan SANCAR Program Şefi, Emel AKYURT Yayın Şefi, Mehmet ULAKÇI Haber Şefi, Mehmet BAYDAR Teleks Operatörü, İbrahim SÜKOP Muhasebe Şefi, Mehmet BEKİRCAN İdari İşler Şefi olarak atandı.
Açılan sınavlar sonunda, Mehmet CANAN, Kemal AKAYDIN, Gülten ÖZPEKER, Asım GÜZEL, izzet GÖLDELİ ve Mehmet AKARCA Trabzon Radyosu’nun kadrolu spikerleri oldu.…….
Radyodan yapılan her yayın büyük ilgi görüyor, ”Arkası Yarın”lar, “Mikrofonda Tiyatro”lar, istek programları merakla bekleniyordu. Radyodan “Saat Ayarı”nın verilmesi bile çok önemliydi. Herkes ana haber bülteni öncesinde; ”Memleket saat ayarını veriyoruz, saat 19” anonsunu mutlaka bekler, saatini buna göre ayarlar ve kurardı. Trabzon’da, Atatürk anıtının bulunduğu Taksim Parkında, saat 13 ve 19’daki ana haber bültenlerinin, parkın hoparlöründen çevreye yayınlanması bir gelenek olmuştu………
Sadece Trabzon çevresinde dinlenebilen 2 Kilovatlık Trabzon İl Radyosu bölgenin ihtiyacını karşılamıyordu, Trabzon’a uzun uğraşlardan sonra 300 kilovat gücünde yeni verici istasyon kuruldu. Trabzon Bölge Radyosu, 1 Kasım 1978 tarihinde, orta dalga 954 KHZ üzerinden yayına başladı ve bu yayın Sarp’tan Sinop’a kadar ulaştı.. …….
Trabzon Radyosu 1968’den beri yayın yaptığı Fatih Parkı karşısındaki binadan, 1982 yılında Maraş Caddesi’nde, Belediyeye ait daha büyük bir binaya, buradan da 1996 yılında Moloz’daki Ticaret ve Sanayi Odası binasına taşındı. Her binanın bulunması, taşınması, tadilat, stüdyo ve antenlerin kurulması çok büyük zahmet ve masraflarla gerçekleşti. Radyonun bina sorunu, Söğütlü mevkiinde, tüm yayıncılık ihtiyacına uygun yapılan TRT’ye ait binanın, 2001 yılında hizmete girmesiyle çözüldü, Trabzon Bölge Radyosu yayınlarını halen bu binadan sürdürüyor. Nice yıllara.…….
Bir de gülümseten bir anı :
Radyonun Trabzon’daki yemekhanesi, Maraş Caddesi’ndeki binanın 4’üncü katındaydı. O gün yemeğe biraz geç çıkmıştım, sıra yoktu, önümde sadece radyonun güzel hanım prodüktörü ile yanındaki genç memur vardı. Yemeklerini alıp girişteki uzun masaya oturdular, ben de karşılarındaki boş yere geçtim.
Yemeye başlamıştık ki; prodüktör hanım yüzünü asarak:
-Bugün yine aç kalacağım, ben bu kocaman etleri asla yemem. Dedi.
Genç memur çok şaşırdı:
-Neden? Yemek çok güzel olmuş, etler de iyi pişmiş, neden yemiyorsun?
-Ben hiç et yemem ki!..
Genç memur daha da şaşırdı, heyecanlandı, başını güzel prodüktöre çevirerek aceleyle sordu :
-Ay sen Lezbiyen misiin?..
1-2 saniye şaşkınlıktan sonra masada kahkahalar patladı, duyanlar merakla koştu, yeni kahkahalar oluştu.
Halbuki genç memur, “Sen Vejetaryen misin” demek istemiş, güzel Türkçemizi esir alan yabancı sözcüklerin azizliğine uğramıştı……

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.