Yine ,her zaman sevgiye dair;

Hava hala aydınlanmadı, gün ışımadı henüz. Ama ben hepimize aydın bir gün olsun, günaydın olsun , bize güzellikleri getirsin dilekleriyle sizlerle buluşuyorum. Sabah rutin işlerimden oldu artık size yazmak, güne yazarak başlamak.
Herkesin doğarak dünyaya geldiğini bir hayatı olduğunu biliyoruz , hayat öyle veya böyle geçiyor, zorluklarda var,kolaylıklarda var. Edindiğim deneyimlere dayanarak bir kez daha söylüyorum; zorluklarda, kolaylıklarda içimizdeki güzel duygularla yani sevgiyle aşılıyor. Yoksa yaşamanın anlamı nedir ki, doğuyoruz,büyüyoruz, okuyoruz , öğreniyoruz, çalışıyoruz ve ohh hayatta yapamadığım hiç bir şey kalmadı diyemeden gidiyoruz.
Her zaman bir eksik hayatımız, yapamadıklarımızla, aramızdan ayrılanlarla, gidemediğimiz yollarla … Hayat kime uzun, kime kısa veya kimine göre yeterli, kimine göre yetersiz, bu konuda insan oğlunun bilgisi hiç yok. Yaşadığımız güncel olaylarla bunu değerlendirmekte çok zor . Yaşanacak hiç birşeyin önüne geçilmiyor.Bazen bu didinme çok erken sonlanıyor, bazen çok geç bitiyor ama bitiyor işte. Her ölüm erken ölümdür, mutlaka yapacağımız işler eksik kalmıştır, içimizde ukdeye dönüşen, isteyipte yapamadığımız bir düşünce ,bir iş , bir duygu mutlaka vardır.
Bazılarımızın finali güzel oluyor, bazılarımızın zorlu. Aaa…! Biraz önce buradaydı, şimdi yok dediğimiz iki anın arası üç beş saniyede oluyor, on senede, seksen doksan senede oluyor. Önemli olan bu aradaki zamanı güzel yaşamak, dolu dolu sevgilerle yaşamaktır. Birbirimizi kırmadan, sevgiyle elele vererek, hayatı ıskalamadan yaşaya biliyorsak ne mutlu bize… işte bu kişiler, hayat mücadelesini zaferle bitirmiş, yaşam meşaleleri hiç sönmeyecek olan güzel insanlardır. Bunların sayılarıda maalesef hızla azalıyor günümüzde. Keşkeler olmasa hayatımızda, keşke hep hoş sedalarla ayrılsak bu yalan dünyadan
Çocukluğumdan beri çok duymuşumdur. Yaşlı biri ölmüştür kasabada,
“O kadar çalıştı didindi, gün göremeden gitti. Ohh ,deyip başını yastığına koymadı, para pul sahibi oldu, yemedi, yedirmedi” . Yine çok genç biri ölmüştür;
” öyle gençti öyle gençti ki, hiç birşey yapamadı , hiç dünya görmedi, ne emelleri vardı, gençliğine doyamadı”, orta yaşlı biri içinse ;”yapacak çoook işi vardı, herşeyi ortada bıraktı, çoluk çocuğu ne yapacak şimdi “denirdi. Onun için bugünün işini yarına bırakmamak lazım. Çalışmalıyız, çabalarımız yarınlarımızın güzelliği içindir. Fakat çalışırken yaşamasınıda bilmeliyiz canlarım. Bunu yarın yaparız, bunu emekliliğimizde yaparız, veya çocuklarımız evlendiğinde şöyle yaparız dememeliyiz. Kendimizi kayırarak, canımızın kıymetini bilerek yaşamımızı değerlendirmeliyiz. Çoook çalışmamız lazım, çoook derken, yaşamımızı değerlendirmekte ön planda olmalıdır. Sevgiyle yol almak ve düşlediğimiz gibi sağlıkla yaşamak nasip olsun hepimize .

Bu yazdıklarımı belki iki üç gün arayla hep yazıyorum, konum sevgi diyorum, yazdıklarım, yazacaklarım sevgiye dair diyorum. Sayfamdan resimler yayınlıyorum. Amacım durmadan kendimi , ailemi teşhir etmek değildir. Yaşadığım güzelliklere sizide katmak, yaşadığım güzellikleri sizinle paylaşmaktır. Bilmeyene öğretmek, bilene güzel örnekler vermektir benim amacım ,gençlerin hayat yoluna ışık tutmaktır. Sevgi ne kadar yayılırsa, ne kadar çok yaygınlaşırsa, yaşadığımız dünyanın çok güzel olduğunu ve olacağını iddia ediyorum.Bütün uğraşım budur dostlarım.
Ben Facebook’la 2013te tanıştım. O gün bugün, devamlı sevgiye dair yazıyorum. Pozitif enerjinin, sevginin her zoru yeneceğini biliyorum. Hiç birimiz, birbirimize kötü gözle , kinle bakmamalıyız. Sayfamda 100 kişiyle arkadaş olarak başladım bu aleme, şimdi bin kişinin üstünde okurum, takipçim var, daha da çok istek var arkadaşlarımın arkadaşlarından ve öğrencilerimden.İlk başlarda yorumlarda, Sevgilerimle kelimesiyle sonuçlandırdığım yazılarıma , sevgilerimle diye cevap veren çok az kişi vardı…. sonra sevgilerimle kelimesinin yerine “SEVGİMDESİZ ” ibaresini koydum. Şimdi sevgimde olan yüzlerce kişi var. Artık herkes, en azından benim takipçilerim birbirlerine sevgiyle kal diyor, hep sevgiyle sonuçlandırıyor yorumlarını. Sizde benim, bizim sevgimdesiniz diyorlar, beni ihya ediyorlar.
En güzel dilektir insanların birbirine sevgilerini sunması. Sevgi yürekten gelir, vermek veya almak için masraf edilmez, ufak bir çaba yeterlidir .Olduğu gibi, gözlerindeki ve yüzündeki gülümsemeyle birlikte olursa, en değerliside budur . Gülümsemek sevginin sevmenin ve sevilmenin en iyi belirtisidir. Sevgide salgın hastalık gibidir. Bu salgını yaratmak bizim elimizdedir. Güzellikleri paylaşalım, çoğalsın. Acıları paylaşalım azalsın. Can dost olalım, kötü düşünmeyelim, kötülüklerden iyi dersler çıkaralım. Tıpkı karın ortasında açan kardelen çiçekleri gibi. Kötülüklerin içinde sevgi çiçekleri açarsa, çocuklarımızın geleceği aydınlanır.
Bir yoksulu sevindirmek, acıyan bir kalbi susturmak, yüreği acıdan kavrulan bir insanın elinin tutmak sevgiyle olur, sevgiye inanmakla olur. Komşuluk, arkadaşlık dostluk sevgiyle ivme kazanır. Bir hastaya bakmak yürekteki sevginin varlığı ile hastaya şifa verir.
Atatürk’ü ölümünün üzerinden yıllar geçtiği halde, hala yaşatan ve sonsuza kadar yaşatacak olan ona olan büyük sevgimiz değil midir? Vatanımızın, cumhuriyetimizin değerini içimizdeki vatan sevgisiyle , cumhuriyet sevdasıyla çoğaltıyoruz canlarım… sevgi aştır, ilaçtır. Dozunu iyi ayarlamalıdır. Dozu az geliyorsa artırmalı, kıymet bilene çok verilmelidir. Anlamayanda, sana taş atana , sen ekmek at misali, anlayana kadar öğrenene kadar verilmelidir.

Yazımı bir grafiti ile bitiriyorum, kamyon arkası sözü,
“Nazar etme ne olur, çalış seninde olur ” Bugün ve her gün dersimiz sevgi olsun, sevgiye dair olsun. Size olan sevgim çok bereketli seviyorum, seviyorum çoğalıyor…
Gününüz aydın olsun, sevgiyle dolsun. Hoşça kalınız, sağlıkla kalınız. Bu gün yalnız bu kadar, yarın yine buluşacağız, sağlıkla sevgiyle, saygıyla … sevgiye dair ne varsa konuşacağız.
Sevgimdesiniz her daim.
Günsel Telli