ANKARA NÖBETÇİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA MÜŞTEKİ

ŞÜPHELİ: Numan KURTULMUŞ ( TBMM Başkanı )

ANKARA NÖBETÇİ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA MÜŞTEKİ
Yayınlanma: Güncelleme: 17 views

Atatürkçü Düşünce Derneği
ŞÜPHELİ
: Numan KURTULMUŞ ( TBMM Başkanı )
SUÇ
: 5237 S. Kanun m. 216, 257, 301
AÇIKLAMALAR
:
1. Kamuoyunda geniş yankı bulduğu üzere, TBMM Başkanı
Numan KURTULMUŞ’un Dicle Üniversitesi akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada
Kürtçe sözlere yer vermiş olup, söz konusu konuşma özel bir ortamda yapılmamış, resmi bir
üniversite açılış töreninde, devletin en üst düzey temsil makamlarından biri olan TBMM
Başkanlığı sıfatıyla gerçekleştirilmiştir. Bununla yetinilmemiş, anılan konuşma Türkiye Büyük
Millet Meclisi’nin resmi sosyal medya hesaplarında yayınlanmıştır.
2. Malumunuz olduğu üzere, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın
3. Maddesinde;
” Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. ” hükmü yer
almakta, 14. Maddesinde ise;
” Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan
kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve
hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde
sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde
yorumlanamaz.
Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla
düzenlenir. ” düzenlemesi bulunmaktadır.
3. Bunun yanında, Türk Ceza Kanunu’nun ” Halkı kin ve
düşmanlığa tahrik veya aşağılama ” başlıklı 216. Maddesinde;
” Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir
kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle
kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak
alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını
bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. ”
hükmü yer almaktadır.
Anılan madde, gerekçesi ile birlikte değerlendirildiğinde, tanımı yapılan “ Halkı kin ve
düşmanlığa tahrik ” suçunun, hukuk devleti olma standardı yüksek olan birçok ülkenin Ceza
Kanunlarında yer aldığı, hiçbir devletin, vatandaşları arasında, muayyen özelliklere sahip bir
kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, öç almayı gerektirecek şiddetli nefrete
yönlendirilmesine seyirci kalamayacağı gerçeği ortaya çıkmaktadır.
Burada, suçu oluşturan “ tahrik ” unsurunun, soyut saygısızlık ve reddin ötesinde, bir halk
kesimine karşı düşmanca tavırlar gösterilmesini sağlamaya veya bu tür tavırları pekiştirmeye
objektif olarak elverişli olmalıdır.
Bir diğer unsur olan kin, “ öç almayı gerektirecek şiddetli düşmanlık hareketlerin zeminini
oluşturan psikolojik bir hâl ” olarak, düşmanlık ise, “ husumet beslenen konuya karşı
düşünerek, tasarlayarak zarar vermeye, onu mağlup etmeye yönelmiş kin duygusu ” olarak
da tanımlanabileceği açıklanmıştır. Şu hâlde kin ve düşmanlık; “ husumet beslenen konuya
karşı tasarlayarak zarar vermeye, öç almayı gerektirecek şiddette nefret duymaya yönelik
hareketlerin zemini oluşturan psikolojik bir hâl ” olarak açıklanabilir.
Atılı suça ilişkin olarak Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 2017/2486 E., 2017/5784 K. Ve
18.12.2017 tarihli kararında;
” Somut bir tehlike suçu olarak 5237 sayılı TCK’nın 216/1 maddesinde düzenlenen ve kamu
düzenini, toplum huzurunu/barışını himaye eden, esas itibariyle nefret söylemini
sınırlandırmayı hedefleyen Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etmek suçu; halkı, sosyal sınıf, ırk,
din, mezhep veya bölge farklılığına dayanarak birbirine karşı kamu düzeni için tehlikeli
olabilecek şekilde düşmanlığa veya kin beslemeye alenen tahrik edilmesini
cezalandırmaktadır. ” denmektedir.
4. Müvekkil Atatürkçü Düşünce Derneği adına suç
duyurusunda bulunma zorunluluğu, derneğin tüzüğünde yer alan kuruluş nedeninin verdiği
sorumluluktan doğmaktadır.
Derneği Kuruluş Nedeni;
” Atatürk’ün bedensel varlığının artık aramızda bulunmamasından cesaret alan içteki ve
dıştaki kimi olumsuz güçler, O’nun yeni Türk Devletini yaratma doğrultusunda ilk adımı attığı
19 Mayıs 1919’un üzerinden tam 70 yılın geçtiği bu günlerde, Atatürk devrim ve ilkelerine
karşı, açık ya da kapalı saldırılarını doruğa ulaştırmış bulunmaktadır. Bundan daha kötüsü,
plânlı ve sinsi bir çalışma ile, o devrim ve ilkeleri gelecekte yok etmek çabası içindeler.
Oysa Atatürk;
Sadece “bağımsızlığı tümüyle tehlikeye düşmüş Türk Ulusunu ve yurdunu emperyalist
güçlerin işgalinden kurtaran bir büyük asker “değildir. O, bunun çok daha ötesinde, örneğin
siyasal, kültürel ve ekonomik alanlar başta olmak üzere, her alanda bağımsızlığımızı yok edici
ya da kısıtlayıcı olumsuz bağları koparan;
Ulusal egemenliği gerçekleştirerek Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran;
Kişisel inançlara dokunmayarak, toplumumuzu Ortaçağ zihniyetinden ve şeriattan
kaynaklanan “nakil”e dayalı kurum ve kurallardan kurtarıp, sürekli biçimde çağdaş ve uygar
bir ulus olmanın ve böyle kalmanın yollarını gösteren , “akıl”a dayalı lâik düşünce, lâik hukuk
ve lâik öğretim sistemlerini toplum yaşamında egemen kılan;
Tüm özgürlüklerin ve insan haklarının sosyal Hukuk Devletinin ve çoğulcu demokrasinin
yolunu açan;
Yüzyıllarca ikinci sınıf insan durumuna düşürülmüş Türk kadınını gerçek yerine yükseltip, eşit
haklara ve eşit onura sahip insan ve yurttaş yaparak yapay eşitsizlikleri kaldıran;
İçten ve dıştan kaynaklanan her tür sömürüye karşı çıkarak, halkın yalnız siyasal değil,
ekonomik ve sosyal alanda da gerçek efendi durumuna gelmesini ve tüm yurttaşların
gönencini devletin varlık nedeni ve amacı sayan;
Ulusal ekonominin girişimcilerin keyfine, yalnız kâr ve rekabet mekanizmasına göre başıboş
biçimde işlemesine değil, toplumun ve tüm yurttaşların gereksinimlerini karşılayacak
biçimde devlet tarafından yönlendirilmesini ilke olarak benimsemiş ve benimsetmiş olan;
Yurdumuzun yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden, Türkiye halkının yararlanmasını
benimseyen ve kabul ettiren;
Misak-ı Millî sınırları içinde “Türk’üm” diyen herkesin Türk olduğu ölçütünü getirerek, ırkçılığı
reddedip; yapıcı, olumlu ve çağdaş Türk Ulusalcılığını yaratarak, onu devletimizin temel
ilkelerinden biri yapan;
Her yurttaşın eğitimden, bilimden ve sanattan payını almasını, “fikri hür, irfanı hür, vicdanı
hür kuşaklar’ın yetiştirilmesini devletin başta gelen görevi yapan;
Kültür emperyalizminden kurtulabilmemiz ve eğitimin yaygınlaştırılabilmesi için yeni Türk
harflerini kabul etmenin yanında Türk dilinin arındırılması ve zenginleştirilmesini büyük bir
toplumsal görev sayan;
Türk Ulusunun tarihini, çağdaş insan kökenine bağlayan;
“Yurtta barış, Dünyada barış” ilkesi ile devlet yaşamında ve uluslararası ilişkilerde kaba
kuvveti, ırkçılığı, saldırı savaşını mahkûm eden;
Dış politikada “Dünya uluslar ailesinin eşit haklara sahip onurlu bir üyesi olma” ölçütünü ve
“karşılıklılık kuralını” vazgeçilmez ilke yapan;
Bütün ulusların insanlık ailesinin bir parçası olduğunu vurgulayarak, insanlığın bütünleşmesi
düşüncesinin tohumlarını atan Çağdaş Devlet Kurucusudur.
Bu durum karşısında Atatürk devrim ve ilkelerinin, toplumsal sorunlarımızın
çözümlenmesinde ışık tutucu niteliğe ve yaratıcı güce sahip olduğuna inananlar, ” Atatürkçü
Düşünce Derneği ” ni kurarak, O’nun devrim ve ilkelerinin gelecekte de egemen olmasına
katkıda bulunma ve onlara bekçilik yapma zorunluluğunu duymuşlardır. ” denmek suretiyle
işbu dosyada taraf olarak yer alınmasının nedeni açılanmıştır.
TALEP VE SONUÇ
: Yukarıda açıklanan ve re’sen göz önüne alınacak sebeplere
binaen; şüpheli şahıs hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak, kovuşturma aşamasına
geçilmesi için kamu davası açılmasını talep ederiz.

Saygılarımla.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.