Kimbilir belki de bir yumruk sallarız gelişine. Kutunun içine bakmak cesaret ister.
GERÇEK
Gerçeği bilmek ister mi insan? Yoksa gerçekten korkar mı?
Belki de onun çıplak ve soğuk gölgesinde uyuyamayacağını, sesinin kendisini
avutamayacağını için için bilir. Kuşkuyla, acabayla, belkiyle, yok yok öyle değildirle yaşamayı yeğler. Gerçeğin gözüne bakmaktan çekinir, kendini eyleyecek bir şey arar. Bir reklam, bir video, bir oyun, bir şarkı…
Eyle beni Ey Dünya! Katı gerçekliklerine katlanamıyorum.
Bak bana, izle beni, eserinle gurur duy. İnsan taraflarım, gerçek taraflarım nasıl da tıraşlandı cehenneminde. Benden geriye hiçbir şey kalmadı. Şu plastik çamaşır leğeni bile unutacak beni. Donlarını yıkadığım sevdiceğim gibi.
KİLİTLİ CEVİZ KUTU
Feyza Hepçilingirler ‘Öykünmece’ adlı eserinde farklı olanın arayışına girerek, başka yazarların üsluplarını taklit ederek 25 öykü yazmış. Bu deneysel çalışmada yer alan ‘Nostaljik Öykü- Kilitli Ceviz Kutu’ bana beni/ bizi hatırlattı.
Nevber Hanım eşi Selahattin Bey’in ölümüyle yapayalnız kalır. Anılarıyla nefes aldığı dünyasında adeta ölümü bekler. Eski fotoğrafları ararken çekmecelerden birinin dibinde bulduğu kilitli ceviz kutu merakını cezbeder. Arar tarar, sonunda anahtarını bulur. Ama açmaya cesaret edemez. Anahtarı fırlatır sokağa. Kutuyu da mezbelelik haline gelmiş arka bahçeye atar. Bu olay anılarının da kuşku gölgeleriyle kararmasına yol açar.
Peki ya biz? Benzer koşullarda çekmecelerimizin birinin dibine itilmiş oymalı, işlemeli, sandık biçiminde pek hoş kilitli bir ceviz kutu bulsak ne yaparız?
BİR YUMRUK
Kimbilir belki de bir yumruk sallarız gelişine. Kutunun içine bakmak cesaret ister.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.