Okumaya, öğrenmeye, yazmaya, paylaşmaya devam…
Ayşe Kulin’in ‘Aylardan Kasım Günlerden Perşembe’ kitabını okurken çok önceleri seyrettiğim ‘Veda’ filminden sahneler geldi gözlerimin önüne.
Bazı kitaplar tekrar tekrar okunmalı, bazı filmler tekrar tekrar izlenmeli. Bu vatan düşmanların elinden nasıl kurtarılmış, Cumhuriyet nasıl kurulmuş nakşetmeliyiz bu bilgileri zihnimize. Unutturulmak istenen her ne varsa, unutulmayacak şekilde.
Elbette pek çok değerli yazarımız kaleme almış, alıyor bunları. Ayşe Kulin’i de Atatürk’ü ben diliyle anlatma cesareti gösterdiği için kutluyorum. Sıcacık dili dokunacaktır gençlerimize de. Kitabı okuduktan sonra kuşkusuz onun başvurduğu kaynak kitaplara uzanacak ellerimiz. Öğrenecek ne çok şey var!
Bazen birlikte başarmanın önemini unutup her şeyi tek bir lidere atfetmeyi seviyoruz. Atatürk gibi dâhilerin insanlık tarihinde birkaç yüzyılda bir yetiştiği söylemine katılıyorum elbette. Burada vurgulamaya çalıştığım liderin yanında, arkasında bulunan canını dişine takmış insanların önemi.
Bizler, bu koca ülkede dönen çarkın dişlileri, Cumhuriyet’i Atatürk’ün ruhundan ışıltılar taşıyan liderlerle dimdik ayakta tutmaya devam edeceğiz.
Kitapta altını çizdiğim pek çok cümleden bazılarını paylaşmak isterim:
“Bizim ülkemizde evlerine kapatılan kadınlarımızın, analarımızın, kız kardeşlerimizin de yaşamdan, neşeden, müzikten, sanattan kâm alma şansı olsun.”
“Benden mucizeyi hayatım boyunca hiç esirgememiş Allah’ıma şükrettim.”
Bizler de Atatürk mucizesini bizden esirgemeyen Allah’a şükrediyoruz.
Atatürk’ü eserleriyle anlatmaya devam eden tüm canlara selam olsun.
Okumaya, öğrenmeye, yazmaya, paylaşmaya devam…