DEMEKKİ MESELE DİN KORKUSU DEĞİL.

Yanlış anlaşılmasın haaaa bunlar Müslüman falan değiller, gavurlar.

DEMEKKİ MESELE DİN KORKUSU DEĞİL.
Yayınlanma: Güncelleme: 435 views
Değerli dostlar,
Etkilendiğim,utandığım ç,kıskandığım ve öfkelendiğim kavramları aynı anda yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kısa bir süre önce iki aile olarak Ordu’dan uçakla Almanya sturttgart’a oradan araba kiralayarak kuzey ülkeleri ile Almanya,Avusturya,Llihtenştan,
İsviçre ve Fransa’ya araçla seyahat ettik.
Almanyaya gitmeden bir hafta önce Stuttgartta rent a car firmasından 2016 model Vito araba kiraladık,anlaşmamızı yaptık,10 günlük ücreti 1.000 € şirketin hesabına yatırdık.
Uçaktan indik rent a car firmasına gittiğimizde araba bir başkasına verildiğini bir yanlışlık olduğunu söylediler.
Tabiki itiraz ettik.
Bize istediğimiz başka bir araba verebileceklerini söylediler.
Bir çok alternatif olmasına rağmen 2025 model KiA nın jip modelini tercih ettik.
İlk etapta ücretinin aynı olacağını düşünmüştük.
“Buna ne kadar ödeyeceğiz”diye sorduğumuzda..
Muhatap olduğumuz görevli;
İstediğiniz aracı veremediğimiz için özür dileriz,siz sadece en düşük araç fiyatı üzerinden uygulama yapacağız,300€ ödeyeceksiniz,700€ nuzu size iade edeceğiz”dediler.
Şaka gibi değil mi?
Şaşkınlık yaşamadık desem yalan olur.
Bir an Türkiyede olduğumu düşündüm.
Şimdi size soruyorum bizim Ülkemizde böyle bir olay yaşasaydık ne olurdu?
Yorumu sizin!!!!
Yanlış anlaşılmasın haaaa bunlar müslüman falan değiller,gavurlar.
Kul hakkı yemek dinimizce haram.
Demekki mesele din korkusu değil.
Hata yapıldığında,birleri mağdur edildiğinde,seçilenler sorumluluklarını yerine getirmediğinde bedelini ödemek ahlaki bir meseleymiş.
İnsan dindar olmadan önce ahlaklı olması gerekiyormuş.
Bu gevurlar bize önemli bir ders verdiler.
Ülkemiz neden gelişmediğini anlamak için alim olmaya gerek yok.
İnsanların iş ve ticarette ahlak anlayışına bakarmısınız?
Bazı arkadaşlar ne var bunda diyebilir, basit bir konu olarak düşünebilir.
Bizde yarattığı algı,”bu tür ülkelerde sizi hiç kimse çarpamaz, kazıklayamaz”güveninin oluşmasıdır.
Bu şikayet edilme,ceza,baskı,devletin otoriterliği,polis korkusu falan değil kural,insana saygı ve bir toplumun ahlaki anlayışı.
Hakkı olmayana elini uzatmamak.
Bilerek kul hakkı yememek.
Hata yapan,yanlış yapan kim olursa olsun bedelini öder anlayışıdır.
Kandırmak,kandırılmak,yalan söylemek siyasi cambazlık yok.
Eğitimlisi de eğitimsizi de böyle.
Bu “Biz size istediğiniz marka aracı veremedik”mahcubiyeti olsa gerek.
Mesele:Ahlak,hukuk,tıkır tıkır yürüyen sistem ve sisteme güven.
Böyle bir ülkede her hangi bir yerde yemek yer,alışveriş yaparsanız ne kadar para ödeyeceğinizi önceden bilirsiniz.
Her yerde aşağı yukarı aynı parayı ödersiniz.
Türkiyede ne ödeyeceğinizi,ne kadar şöğüşleneceğinizi,çarpılıp çarpılmayacağınızı kestiremiyorsunuz.
7 ülke gezdim nereye gidiyorsunuz diyen olmadı,sokakta,caddede şehirde köyde kentte otoyollarda polis uygulamasına rastlamadım, üniformalı polis görmedim.
Sadece hata yapmazsanız polis görürsünüz.
İnsanlar duyarlı,nemelazımcılık yoktur,kimse bana ne demez.
Bu ispiyonculuk değil duyarlılıktır.
Hata yapan polise şikayet edileceğini bilir.
Poliste kayırmacılık yoktur,sen benim kim olduğumu biliyormusun,benim dayım….ayrıcalığı bu tip ülkelerde sökmez.
Kurala uymayan herkes kanun önünde eşit muamele görür.
Bizdede kurallar vardır,ama güçlü olan için geçerli değildir.
Bizim en çok ihtiyacımız olan şey UTANMA DUYGUSUDUR.
Okullarımızda okutulan Din ve Ahlak bilgisi dersi de bir kez daha gözden geçirmelilidir.
Paramızın pul olduğunu hayat pahalılığını,enflasyonu oralara gittiğinizde daha iyi anlıyorsunuz.
Türkiye,Avrupa’da çalışanlar için cennet,Türkiyede çalışan için tahtakale haline gelmiş.
Ülkemizde çalışanların ve emeklilerin gelirinin alım gücü ile o ülkeleri kıyaslarsanız trenin kaçtığını,yaya kaldığımızı görürsünüz.
Memur emeklilerine yeşil pasaport ne için verilir?Sizce kullanma oranı nedir
Ekonomik gücü olmayana seyahat özgürlüğü tanısanız ne yazar.
Avrupayı arabayla dolaştığınızda “yazık olmuş bu cennet vatanıma ve asil milletime”diyorsunuz.
Çok merak ediyorum siyasiler, seçilmişler,bürokratlar,gerçekten bu ülkeyi yönettiklerini mi düşünüyorlar?
Abartmıyorum.
Köyleri köy,kasabaları kasaba ise bizimkiler ne ? diyorsunuz. Fiziksel,sistemsel,yaşam standartı, milli gelir,hukuk,demokrasi özgürlük, ekonomik güç,ahlak ve anlayış olarak fersah fersah gerilerdeyiz.
Hani bi tarihler Avrupa biz kıskanıyor naraları atıldığını,bazı arkadaşların da inandığına şahit olmuştuk.
Bizim kıskanılacak hangi yanımızın olduğunu lütfen buradan yazın ki bizde bilgilenmiş olalım….
Saygılarımla…..

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.