GÜNAYDIN, BUGÜN EN KISA GÜN EN UZUN GECEDİR.

Takvimlerde 21 aralık yazıyor. Gün dönümüdür. Gece gündüz birbirine eşit olduğunda ekinokstur. Gün dönümü, ilk okulda öğrendiğimiz bilgilerimizdendirBundan olsa gerek beni uyku tutmadı. Dışarısı zifiri karanlık. Ama içim aydınlık. Hayatım, en uzun gece gibi sürseydi veya en kısa gün gibi olsaydı, bu uzun geceyi ve kısa günü nasıl değerlendirirdim diye kendime bir soru sordum. Cevabını düşünmeye başladım ve uykum kaçtı.

Canlarım, tabi ki yaşam bazen uzun bir gece, kısa bir günden ibarettir. Bazen gündüz ve gece birbirine eşittir .Bazen de uzun bir gün kısa bir gece gibi algılanır. Önemli olan zamanın değerlendirilmesidir, kısalık, uzunluk veya eşitlik değildir konu , nasıl geçirdiğimize bağlıdır.
Kısa bir günü uzun, upuzun bir günmüş gibi hayal etmek uğraşları çoğaltmak, gönlümüzü sevgiyle doldurarak yol almak gerekir. Upuzun geceler bitmek bilmez eğer, hasta yatağındaysan. Sabah olmaz, içini karabasanlar sardığında , istediğin kadar kısa olsun gece. Çalışmaktan çok keyif aldığımızda, gün isterse mahşere kadar sürsün. Alnımızdan akan boncuk boncuk alın teridir .

Gözüne gözüne akar, günün uzun olması kısa olması vız gelir. Gece uzun olmuş, kısa olmuş veya tam tersi olmuş , günler uzun olmuş, kısa olmuş , yürüdüğün yoldur geçip giden ve biz insanlar buna ömür diyoruz.

Sevgili gönül dostlarım, ben bu ömür denilen yoldan yürürken , hep üretici olmaya, üretirken öğrenmeye gayret edenlerden oldum. Geriye dönüp bakmadım. Ama geriye dönecekmişim gibi, yolumu kaybetmemek adına, geçtiğim yerlere pirinç taneleri gibi sevgi tohumları ektim. Bu tohumları
bazen kuşlar buldu, afiyetle yedi. Olsun varsın,onlarında karınları doydu diye şükrettim. Arada bir ayak izlerimi belirgin hale getirdim. Benden sonra geçenler ,bu izleri takip etsinler, daha güzellerini, daha belirginlerini yapsınlar istedim. Yine bazen ayak izlerimi sildim, zıplayarak iz bırakmadan geçtim yolları. Çünkü bu yolları aşarken çok acılar çektim. Ağrılıydı , sancılıydı. Yolun sonu hemen görünsün istedim. Kendi ağzımla söyledim türkülerimi… geceler, ahh geceler uzun geceler diye inledim.Halbuki en kısa geceydi yaşadığım ama bana çok uzun gelmişti. Salahlara erdiğimde, yaşamak çok güzelmiş, sevgilerle mücadelemi başardım diyebilmiştim şükürle.. .

Hayata hep gülerek bakmayı öğrenmiş olarak erişmişimdir o sabahlara. . Ömür bir günmüş, o da bu günmüş diyerek bıraktığım yerden yeniden hayata tutunurum . Sevgiyle sağlıkla geçen geceler günler hep uzun olur benim için. Hatta ömrüm derim bu zamana bir an bile olsa . Sevgi varsa, şifada vardır, sevgi varsa, aşımdır derim, gün kısaymış , gün uzunmuş umurumda olmaz bile . Yaşadığımı bildim, yaşadığım güzellikleri kâr bildim. Bakınırım etrafıma , sevgiyle tutunduğum dostlarım yanımdaysa , hayat böyle çok güzel derim ve hayata devam ederim .
Bu yolu yürürken güller gördüm rengarenk. Beni cezbetti, yanına vardım , dikenleri vardı. Kaktüsler gördüm yemyeşil, çiçek açmıştı dikenlerin içinden . Bu dikenler hayatın dikenleriydi. Bu kadar güzel görünen şeylerinde, güzelliklerine rağmen canımı acıttığını öğrendim. Bu güzelliği avuçlarıma alamadım, koklayamadım. Güllerin dikenlerini ellerimi kanatmadan ayıklamayı öğrendim .
Kaktüslere uzaktan bakmayı öğrendim. Ama her gördüğümde ayrı bir şarkı tutturdum geceye göre, gündüze göre, içimden geldiği gibi .Neşeyle, sevgiyle hayatla dans etmeyi öğrendim. Biraz tevekkül sahibi oldum. Göründüğüm gibi oldum. Dünyada sevgiden başkası yalan demeyi benimsedim, hayat tarzım oldu, her canlıyı sevmek. Sevmekten hiç usanmadım, sevmelere doyamadım.

Geçtiğim dikenli aşk yolunda ,
Elimden bir kırık saz geldi geçti de diyorum.
Bir garip yolcuda oluyorum hayat yolunda. Ama hemen toparlanıyorum ve hayat sevince güzel diye sevgi nağmelerine bırakıyorum, ruhumuda , bedenimi de .

Sevgili gönül dostlarım, uzun gecelerde, dostlarımın dertlerini de dert edinirim. Güzelliklere erişmek için çareler üretirim. Hayatımdan gelen geçen herkese, merhaba demek ,sevgi vermek için didinirim. En sonunda bu hayattan kâm almak için güzel dostlar biriktirmenin şart olduğunu kabullenirim.
Güzel dostlar biriktirmek için sevgiyle dostlara el uzatmak gerektiğini öğreneli yıllar oldu. İçimde sevgi doludur, dışımda. Sevgiyle yol alınca zamanın nasıl geçtiği anlaşılmıyor. Sevdiğine ,sevgiyle sarılınca, gönlünde ,bedeninde sevgiyle sabahlıyor, akşamda oluyor hiç bitmiyor bu geceler, bu güzel günler.. . Ömür uzuyor sevgiyle , geceler hep uzun, günler hep uzun oluyor sevgiyle .
İşte hancı ben her zaman böyleyim,
Konuştuklarımda yazdıklarımda , yaşadıklarımda hep sevgiye dairdir. Gelin canlarım, elele verelim, sevgi çiçekleri derelim ve sevdiklerimize sevgi çiçeklerinden yapılmış, sevgi demetleri vermeyi ilke edinelim.
Bildiklerim sevgiye dairdir zamanım sevgiyle geçsin , ömrüm sağlıkla geçsin ben sevgi alışverişiyle geçireceğim ömrümü. Ve sevmekten hiç usanmayacağım.
Sevgili gönül dostlarım, 2026 yılı , herkes için sevgi yılı olsun, sağlık yılı olsun. Özlemler bitsin.Bütün dünya ve de ülkemiz barış ve huzura kavuşsun.

Hayatımızdaki gün dönümleri , uzun gece kısa gün olsa veya tam tersi olsa , eşitte olsa hep sevgilerle dolu upuzun gecelerimiz, gündüzlerimiz olsun, sevgiyle sağlıkla sonlansın. En güzel anlarımız , ömür boyu sürsün.
Yarın ve Yarınlar dünden güzel olsun Can dostlar . Benim sevgim çoook bereketli, seviyorum seviyorum, devamlı artıyor… sevgimizin bereketi içimizde olsun. Her daim , her koşulda sevgimdesiniz.
Sevgi ve saygılarımla .
Nartugan günümüz kutlu bereketli olsun.
Günsel Telli