SADETTİN SARAN İSTİFA ETMELİ Mİ..?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve kamuoyuna “ünlülere yönelik uyuşturucu soruşturması” olarak yansıyan dosyada, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın adının geçmesi ve ifadesinin alınması sıradan bir adli işlem değildir.

Bu olay, Türkiye’nin en büyük spor kulüplerinden birinin itibarını doğrudan ilgilendiren ciddi bir krizdir.

Altını çizmek gerekir:

Kimse, yargı kararı olmadan suçlu ilan edilemez.

Masumiyet karinesi esastır.

Ancak mesele burada bitmiyor.

Basına yansıyan iddialar yalnızca uyuşturucu kullanımıyla sınırlı değildir.

Bir televizyon spikeriyle yapılan ve kamu vicdanını rahatsız eden yazışmalar, bu soruşturmayı sadece hukuki bir dosya olmaktan çıkarmış, ahlaki ve yönetsel bir tartışmayada dönüştürmüştür.

Başkan Saran’ın, Adli Tıp’a gönderilen saç örnekleri ile yapılan uyuşturucu testi sonucunun pozitif çıktığı kamuoyuna yansımıştır.

Başkan Saran da bu sonuçlara itiraz edeceğini açıklamıştır.

Bu da en doğal hakkıdır.

Ancak hemen ardından yapılan “istifa etmeyeceğim” açıklaması, asıl sorgulanması gereken noktadır.

Sorulması gereken soru şudur:

Bu koltuk, her şartta oturulması gereken bir makam mıdır?

Fenerbahçe Spor Kulübü, kişisel itibar hesaplarının yapılacağı bir alan değildir.

Başkanlık makamı, sadece yöneticilik değil, ahlaki temsil makamıdır.

Bu makamda oturan kişinin özel hayatı da, kamuoyuna yansıyan ilişkileri de, hakkında açılan soruşturmalar da kulübü bağlar.

Türk toplumunun değer yargıları ortadadır.

Uyuşturucu iddialarıyla anılan, özel yazışmaları kamuoyunda tartışılan bir ismin,

“Ben koltuğumdayım” diyerek süreci geçiştirmesi kabul edilebilir değildir.

Burada kimse kesin hüküm vermiyor. Ama şunu açıkça söylemek gerekir:

Aklanma gerçekleşene kadar görevi geçici olarak devretmek, bir yenilgi değil; bir sorumluluk gereğidir.

Gerçek liderlik;

Kriz anında koltuğa sarılmak değil, kurumu tartışmanın merkezinden çıkarmayı bilmektir.

Aklanmak herkesin hakkıdır.

Eğer Başkan Saran istifa etmeyecekse;

Aklanana kadar görevden çekilmeden veya istifa etmeden geçici süre ile temsil ve idare yetkilerini kulüp yönetim kurulu kararı ile devretmelidir.